1 Temmuz 2017 Cumartesi

Abdülbaki Gölpınarlı

MUALLİM ABDÜLBAKİ (GÖLPINARLI)
(12 Ocak 1900, İstanbul - 25 Ağustos 1982, İstanbul)

Babası Ahmet Agâh Efendi, Rusçuk'ta Ahmet Midhat Efendi'nin yanında yetişen, uzun yıllar Tercümanı Hakikat'te çalışan, basın mensupları arasında "Şeyhülmuhabirin" ve "Baba" diye anılan bir gazeteciydi. Azerbaycan, Gence'nin Gölpınar köyünden göç etmişlerdi.

Gölpınarlı, babasının ölümü üzerine Gelenbevi İdadisi'nin son sınıfından ayrılmak zorunda kaldı, bir süre kitapçılık ve ilkokul öğretmenliği yaptı. 1927'de Erkek Muallim Mektebi'ni, 1930'da İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi. Konya, Kayseri, Balıkesir ve Kastamonu liseleri ile İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde edebiyat dersleri verdi. Edebiyat Fakültesi'nde metinler şerhi okuttu. Ankara'da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde İslam-Türk tasavvuf tarihi ve edebiyatı okuturken (1945) Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle tutuklandı. 10 ay hapis yattıktan sonra aklandı görevine geri döndü. 1949'da kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.

Gölpınarlı, 1927-1933 yılları arasında ilkokullar için uzun süre okutulan ders kitapları yazdı. Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri bunların en başta gelenleridir. Türkiyat Mecmuası, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası ve Şarkiyat Mecmuası gibi yayın organlarında edebiyat tarihi ve futüvvetle ilgili çok sayıda makale yayımladı, Türk Ansiklopedisi ile İslam Ansiklopedisi'ne çeşitli maddeler yazdı. Melâmilik ve Melâmiler (1931) ve Kaygusuz-Vizeli Alâeddin'den (1933) sonra, 1936'da doktora tezi olarak hazırladığı Yunus Emre, Hayatı Sanatı, Şiirleri'ni yayımladı. Onu Yunus Emre ile Âşık Paşa ve Yunus'un Batıniliği (1941) ve Pir Sultan Abdal (1943; Pertev Naili Boratav ile birlikte) izledi. Gölpınarlı, Celaleddin Rumi'nin (Mevlânâ) Mesnevi'sini (1941-46, 6 cilt) Türkçeye çevirdi. Yunus Emre Divanı'nı (1948, 2 cilt) yayıma hazırladı.

Gölpınarlı'nın 1945'te yayımladığı Divan Edebiyatı Beyanındadır'da yer alan edebiyat eleştirisi tartışmalara yol açtı. Kitabın savına göre divan edebiyatı İran edebiyatının kötü bir taklidiydi; toplum sorunlarıyla ilgilenmiyor, insanları uyuşukluk ve tembelliğe iterek hayalcilik ve kadere boyun eğmeye özendiriyordu. Gölpınarlı, Mevlânâ Celaleddin (1951), Mevlânâ'dan Sonra Mevlevilik (1953), Mevlevi Adap ve Erkânı (1963) ve Mesnevi Şerhi'nde (1973, 6 cilt) Mevleviliğin dünya görüşünü işleyerek yorumladı. Tasavvuf, tasavvuf edebiyatı, mezhepler ve tarikatlar konusunda da Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli (1958), Alevî, Bektaşî Nefesleri (1963), 100 Soruda Türkiye'de Mezhepler ve Tarikatlar (1969), 100 Soruda Tasavvuf (1969), Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi (1972), Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri (1977) gibi geniş kapsamlı çalışmalar yayımladı. Öbür yapıtları arasında Şeyh Galip, Hayatı, Sanatı, Şiirleri (1953), Nailî-i Kadim, Hayatı, Sanatı, Şiirleri (1953), Kaygusuz Abdal-Hatayi-Kul Himmet (1953), Nesimî-Usulî-Ruhî( 1953), Divan Şiiri (1954-55; 4 kitap), Oniki İmam (1958), Nasreddin Hoca (1961), Yunus Emre, Risâlat al-Nushiyye ve Divan (1965), Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin (1966), Hz. Muhammed ve İslam (1969), Şeyh Galip, Seçmeler (1971), Hurufilik Metinleri Katalogu (1973), Hayyam ve Rubaileri (1973), Müminlerin Emiri Hz. Ali (1978), Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik (1979) sayılabilir. Gölpınarlı'nın ayrıca bir Kur'an çevirisi (Kur'an-ı Kerim ve Meali, 1955) vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder